bugün
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler10
- sözlük yazarlarının pankekleri14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu13
- çirkin erkeği yakışıklı gösterecek şeyler10
- belediyeler el değiştirince bütün foyalar döküldü23
- ismail kartal12
- akp seçmeni14
- sivasspor'a verilen penaltı27
- anın görüntüsü17
- ali erbaş10
- sinemaların batma aşamasına gelmesi22
- patiswiss17
- 23 nisan ulusal egemenlik ve çocuk bayramı14
- bülent uygun13
- bir kadında ilk baktığınız yer neresi19
- 22 nisan 2024 sivasspor fenerbahçe maçı31
- trollerin karışması8
- fenerbahçe12
- yoga eğitmeni uzun boylu motorcu şamatacı erkek9
- her yaptığı yemeği paylaşan kızın amacı8
- profesyonel fotoğraf makinası tavsiyeleri10
- türk kızlarının beğenmediği erkek tipi13
- inmesi binmesinden daha zor olan şeyler14
- stanleywhite10
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı9
- junkman8
- siklememenin getirdiği huzur9
- icardi190510
- fenerbahçe'nin bu sene de şampiyon olamaması8
- yazarların en rum özelliği8
- galatasaray9
- bakire misin diye soran erkek12
- xdearm8
- johnny bellington17
- icardi1905'in adam gibi adam olması15
- chp genel merkezi önündeki aşırı üks araçlar9
- icardi1905 silik olsun kampanyası16
- binali yıldırım'ın servet15
- mersinden kıbrısa yüzmek12
- sözlükte fake alacak kadar ezik olmak8
- güzel kızların size abi demeye başlaması11
- arda güler9
- türk kızlarının zenci sevdası13
- susmayan durmayan israile gemi ticareti8
- evlenmezsek yaşlanınca ne yapacağız sorunsalı8
- bir insan sizi ne kadar kırabilir13
- şu anda çalan şarkı11
- sevgili kendim12
- afrika ülkeleri ve türkiyedeki enflasyon oranları29
- abberline tarzı saçma sapan başlıklar açmak8
entry'ler (5159)
etimolojisi farsça humbare'den yani hum-i pâre den gelir. hülasa; (içine para konan küp) anlamını taşır.
https://islamansiklopedisi.org.tr/humbaraci
http://www.lugatim.com/s/kumbara
https://islamansiklopedisi.org.tr/humbaraci
http://www.lugatim.com/s/kumbara
"Sigara içmek suretiyle pasif vatandaşı darda bırakmamak." adına konulmuş bir yasak olsa gerektir.
https://gazetemanifesto.c...-adi-kul-hakkidir-136942/
https://gazetemanifesto.c...-adi-kul-hakkidir-136942/
üstad, öyle sanatkârane icra eder ki bu şarkıyı, o an her ne yapmakta iseniz durdurmanız ve saygı duruşuna geçip kendinizi sadece o an o şarkıya, o sese teslim etmeniz icab edermiş gibi bir his vâki olur. hülasa; öyle vakur ama öyle de naif söyler ki her harfe her kelimeye ayrı bir itinayla hükmetmektedir...
büyük ses sanatkarıydı, ışıklar içinde yatsın.
konkordato talebinde bulunmuş bursanın köklü markalarından...
https://www.haberturk.com...e-bulundu-2503024-ekonomi
https://www.haberturk.com...e-bulundu-2503024-ekonomi
kazanması sürpriz olmaz. ama 1 puan farkla 49 a 48 kazanır ama %46-47 alıp kaybedebilir de, belli olmaz. gelmesi bursa için olumlu olur bence. gelecek gibi bir his de var ama bu kararsızlara ve mevcuttan bıkanlara bağlı.
malum partiye oy veren bir dayının cebinde parası olmayan solcu bir gence söylediği söz.
https://www.youtube.com/watch?v=WRFbIg-Wq7A
(bkz: bak yeğenim) (bkz: dinle beni)
https://www.youtube.com/watch?v=WRFbIg-Wq7A
(bkz: bak yeğenim) (bkz: dinle beni)
"Çanakkale Zaferi, Türk askerinin ruh kudretini gösteren şayanı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebelerini kazandıran bu yüksek ruhtur."
(Mustafa Kemal Atatürk)
(Mustafa Kemal Atatürk)
"binbir direkli haliç'inde akşamlar
adalarında bahar süleymaniye'nde güneş
ey sen ne güzelsin ey kavgamızın şehri
istanbul..."
https://www.youtube.com/watch?v=qwLn76UE_Rs
adalarında bahar süleymaniye'nde güneş
ey sen ne güzelsin ey kavgamızın şehri
istanbul..."
https://www.youtube.com/watch?v=qwLn76UE_Rs
kadıların hüküm vermek için baktıkları kitaba verilen eskimiş isim.
Diyalektik bir Teizmdir. bu görüş; tanrı’yı soyut, mutlak ve değişmez gibi yönleriyle evrenin üstünde (aşkın); somut, göreli ve değişen yönleriyle de evrenin içinde (içkin) görür. Tanrı evrenin dışında bir aşkınlığa sahiptir, onunla birlikteyken hem zamanın içindedir hem dışında; hem değişendir hem de değişmeyendir.
akımın önemli temsilcileri, Whitehead, Hegel, Spinoza, ibn-ül Arabî'dir.
http://www.felsefe.gen.tr...izm_nedir_ne_demektir.asp
akımın önemli temsilcileri, Whitehead, Hegel, Spinoza, ibn-ül Arabî'dir.
http://www.felsefe.gen.tr...izm_nedir_ne_demektir.asp
hakkında yapılan bir haberden sonra Odatv'ye bir mail atarak gerçekleşmiş hiperstar eylemi. vah vah...
https://odatv.com/odatvyi-tehdit-etti-27021928.html
https://odatv.com/odatvyi-tehdit-etti-27021928.html
amacı; (i) Var olan veya var olabilen bütün şeyleri kategorilere ayırıp bunlar arasındaki temel ilişkileri ortaya koymak.
(ii) Bu kategorilerden hangilerine ait şeylerin var olduğunu hangilerinin var olmadığını
araştırmak.
(iii) Var olduğu gösterilmiş kategorilerin hangilerinin temel kategori olduğunu saptamak.
(iv) Var olduğu gösterilmiş ancak temel kategori olmayan kategorileri, temel kategorilere indirgemek.
(v) (i) ve (iv) maddelerinde dile getirilmiş amaçlara ulaşırken, karşılaşılan problemleri ortaya koymak ve onlara çözüm önerileri getirmek.
(vi) Yukarıdaki amaçları yerine getiren doğru metafizik önermelerden oluşan doyurucu bir metafizik kuram ortaya koymak.
(ii) Bu kategorilerden hangilerine ait şeylerin var olduğunu hangilerinin var olmadığını
araştırmak.
(iii) Var olduğu gösterilmiş kategorilerin hangilerinin temel kategori olduğunu saptamak.
(iv) Var olduğu gösterilmiş ancak temel kategori olmayan kategorileri, temel kategorilere indirgemek.
(v) (i) ve (iv) maddelerinde dile getirilmiş amaçlara ulaşırken, karşılaşılan problemleri ortaya koymak ve onlara çözüm önerileri getirmek.
(vi) Yukarıdaki amaçları yerine getiren doğru metafizik önermelerden oluşan doyurucu bir metafizik kuram ortaya koymak.
metafiziğin en önemli tartışmalarındandır.
"bu tartışmalar “Tümeller (Universaliae) nedir?”, “Nerede bulunurlar?” ve “Dışardaki nesnelerden bağımsız olarak mevcutlar mıdır, yoksa değiller midir?” gibi sorular çerçevesinde cereyan eden tümeller çatışması sonucunda, yukarıda bahsettiğimiz kavram gerçekçilerinin (realistler) ve adcıların (nominalistler) taraf oldukları muhtemel üç yanıt grubu ortaya çıkmıştır:
Bunlardan birincisi, tümellerin, nesnelerden bağımsız olarak var olduğunu ve onların dışında veya üstünde bulunduğunu savunan, Platon’un yolundan giden Augustinus ve Anselmus gibi düşünürlerdir. Bu görüşe ayrıca kavram realizmi adı da verilmektedir.
ikinci grup, tümellerin varolduğunu ama nesnelerin dışında veya üstünde değil, içinde bulunduğunu ve onlara bağımlı olduğunu savunan, yani nesnelerle ilişkileri bakımından, tümellerin aşkın (transcendent) olmayıp içkin (immanent) olduklarını öne süren ve Aristoteles’in yolundan giden Abaelardus, Albertus Magnus ve Thomas Aquinas gibi düşünürlerdir. Bu görüşe de kavramcılık ya da konseptualizm adı verilmektedir.
Bu ilk iki grubun temsilcileri, gerçekçiler ya da realistler olarak bilinirler ve tümellerin şu veya bu biçimde gerçekten var olduğuna inanırlar. Ancak birinci grup aşırı gerçekçi, ikinci grup ise ılımlı gerçekçi olarak nitelendirilir.
Üçüncü grup ise sadece nesnelerin var olduğunu, tümellerin ise benzer nesnelere vermiş olduğumuz adlardan ibaret bulunduğunu savunur. Bu görüşün adı, adcılık (nominalizm)dir ve bu görüşe mensup olanlar, Roscelinus ve Ockhamlı William gibi düşünürlerdir."
http://www.felsefe.gen.tr...ller_tartismasi_nedir.asp
"bu tartışmalar “Tümeller (Universaliae) nedir?”, “Nerede bulunurlar?” ve “Dışardaki nesnelerden bağımsız olarak mevcutlar mıdır, yoksa değiller midir?” gibi sorular çerçevesinde cereyan eden tümeller çatışması sonucunda, yukarıda bahsettiğimiz kavram gerçekçilerinin (realistler) ve adcıların (nominalistler) taraf oldukları muhtemel üç yanıt grubu ortaya çıkmıştır:
Bunlardan birincisi, tümellerin, nesnelerden bağımsız olarak var olduğunu ve onların dışında veya üstünde bulunduğunu savunan, Platon’un yolundan giden Augustinus ve Anselmus gibi düşünürlerdir. Bu görüşe ayrıca kavram realizmi adı da verilmektedir.
ikinci grup, tümellerin varolduğunu ama nesnelerin dışında veya üstünde değil, içinde bulunduğunu ve onlara bağımlı olduğunu savunan, yani nesnelerle ilişkileri bakımından, tümellerin aşkın (transcendent) olmayıp içkin (immanent) olduklarını öne süren ve Aristoteles’in yolundan giden Abaelardus, Albertus Magnus ve Thomas Aquinas gibi düşünürlerdir. Bu görüşe de kavramcılık ya da konseptualizm adı verilmektedir.
Bu ilk iki grubun temsilcileri, gerçekçiler ya da realistler olarak bilinirler ve tümellerin şu veya bu biçimde gerçekten var olduğuna inanırlar. Ancak birinci grup aşırı gerçekçi, ikinci grup ise ılımlı gerçekçi olarak nitelendirilir.
Üçüncü grup ise sadece nesnelerin var olduğunu, tümellerin ise benzer nesnelere vermiş olduğumuz adlardan ibaret bulunduğunu savunur. Bu görüşün adı, adcılık (nominalizm)dir ve bu görüşe mensup olanlar, Roscelinus ve Ockhamlı William gibi düşünürlerdir."
http://www.felsefe.gen.tr...ller_tartismasi_nedir.asp
insandan bağımsız ve onun faaliyetini varlıkla sınırlandıran fakat zorunlu olarak yönlendirmeyen etmenlerdir.
Varlıkların nasıl olduğunu, niteliğini gösteren; sayılamayan, ölçülemeyen bir değeri, özelliği ifade eden sözcüklere denir.
(bkz: kalitatif)
(bkz: kalitatif)
Gözlemlenen doğa olayı ile ilgili genellemelerin açıklanmasıdır. mutlak doğrular değildir, çürütülebilir.